{ Rezonans Diyarı }

29.5.09

ahval

kavramlar bir yun cilesi gibi birbirine karisirken, neden-sonuc iliskileri kilerdeki sandikta yerini aldi coktan. bulutlar tepelerden asagi kosan atlar misali icimize cokuyor zaman zaman.
zaman?
ahh dogru, goreceliydi degil mi?
ama gel gor ki takvimler hala ucyuzaltmisbessayfa.

ve kac takvim var daha bitmesi gereken..

30.4.09

gibi gibi gibiyim gibiyim gibi gibi gibiyim

saçmalama hakkımız halen saklı mı bilmek istiyorum ben, tabe böyle bir istek veyahut ihtiyacımızın kalıp kalmamış olması da içten kemiren bir yaşlılık korkusunun muhterem suallerinden pek bir göze batanlarından biri bendeniz için...
sizdenizde ise, muhtemel uzun süreli babalık durumunuzdan kaynaklanan, uzaklaşma durumu hakim gibi görünüyor yurdumun bu yanından bu tür gençlik heyecanı diye de nitelendirilebilecek anılara dair, sizdenizde yaşlanma bendenizde kapanma algılanıyor başkentimizin bu müstesna semtindeki jaluzi önündeki masamdan, eh ne derler bilirsiniz çok gezen bilir, peh ne derler bilirim okumalar bilgiyi kalıcılaştırır...
efenim falan da filan, muhabbetinize hasret kaldık falan, alışmak zor da olsa gerçekleşiyor içedönük sohbetlerin avuntusu filan...
hoş mu peki? belki de gerekli...
dünyanın bütün delileri, birleşin !

2.3.09

yuar rayt

tepetaklak bi dönem işte adamım naabarsın...
bu format ömrünü doldurdu galiba benim için, sen de pek bi sessizsin bu ara gördüğüm kadarıyla, bendeniz hiç'deyim, aktaracak bişi de yok aktarılanları algılayacak bir durumum da, bu da geçer diyemiyeceğim bu sefer, geçer elbet ama nereye, kime, nasıl, neden?
hayatımın en sıradan hiçliğindeyim şu an..

17.2.09

yani

sirf sen maillerini okumuyorsun diye,
bu sebeple birbirimize yazmayi ihmal etmeyelim diye,
aramizdaki diyalogu halka acmayi da goze aldik.
aldik ama sana yazdiramadik.

elini yumruk yap, topraga cevir. vuruyormus gibi yap.
ben tekmeliyorum arada.

Katkıda bulunanlar